Suriye lideri Beşar Esad'ın en yakın müttefiki olan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, bugün Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkilerin gücünü göstermekle kalmayıp, aynı zamanda bölgedeki önemli siyasi gelişmelerin de habercisi olma potansiyeline sahip. Suriye'nin iç savaşı sonrası yaşadığı dış politikadaki değişim, Azerbaycan ile olan bağlarını güçlendirmek amacıyla atılan adımlarla daha da belirginleşiyor. Uzun zamandır devam eden anlaşmazlıklar ve uluslararası izolasyon, özellikle Esad yönetimi için yeni müttefiklikler arayışını zorunlu kılan faktörler arasında yer alıyor.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda, Şara'nın ziyareti sırasında iki ülkenin ikili ilişkilerini daha da güçlendirme hedeflerinin masaya yatırıldığı ifade edildi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile yapılan görüşmede enerji, ticaret ve güvenlik konularında önemli kararların alındığı belirtiliyor. Bu görüşmeler, Suriye'nin yeniden yapılanma süreci için gerekli olan ekonomik desteği sağlama adına büyük bir fırsat sunuyor. Azerbaycan, özellikle enerji ihracatı ve transit yolları açısından stratejik bir konumda bulunması nedeniyle Suriye'nin yeni iş birlikleri için bir kapı niteliği taşıyor.
Hatırlanacağı üzere, Azerbaycan ile Suriye arasında diplomat düzeyinde ilişkiler uzun yıllara dayansa da, iç savaş sonrası Suriye'nin yaşadığı ekonomik krizle birlikte bu ilişkiler oldukça sınırlı kalmıştı. Ancak Şara'nın ziyareti, iki ülke arasında yeni bir iletişim döneminin başlayabileceğini gösteriyor. İki liderin görüşmelerinde, karşılıklı ticaretin artırılması, yatırımların teşvik edilmesi ve özellikle enerji alanında ortak projelerin geliştirilmesi konularında uzlaşı sağlandığı ifade ediliyor.
Şara'nın Azerbaycan ziyareti, yalnızca iki ülkenin ilişkileri açısından değil, aynı zamanda bölgedeki dengeler açısından da önem taşıyor. Suriye, İran, Rusya ve Türkiye gibi ülkelerle olan ilişkilerini yeniden değerlendirme aşamasında. Bu bağlamda Azerbaycan'ın, Türk cumhuriyetleri ile olan güçlü bağları, Suriye'nin Batı Asya'daki etkisini artırma çabalarına katkı sağlayabilir. Ayrıca, Türkiye'nin Azerbaycan ile olan stratejik ortaklığı, Suriye'nin kuzeyindeki toprak kazançları ve gelen mülteci akını gibi konularda yaşanan sorunların çözümüne de yön verebilir.
Bölgedeki çıkar çatışmalarının artmasıyla birlikte, Suriyeli lider Şara'nın girişimleri daha da dikkat çekici hale geliyor. Özellikle Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ sorunu ve Ermenistan ile olan ilişkileri, Suriye'nin bölgedeki pozisyonunu güçlendirebilir. Tüm bu faktörler, Suriye'nin savaş sonrası yeniden yapılandırmasında ve diplomatik ilişkilerinde yeni bir dönem başlatma potansiyelini barındırıyor. Uzmanlar, Suriye’nin Azerbaycan ile kurduğu bu yeni ilişkilerin, bölgedeki istikrar ve güvenlik alanında uzun vadeli çözümler üretebileceği konusunda hemfikir.
Azerbaycan'daki ziyareti sırasında Şara'nın, ülkedeki yatırım fırsatlarını değerlendirdiği ve iş dünyası ile bir araya geldiği de gelen bilgiler arasında. İş hayatı alanında atılan adımlar, Suriye’nin ekonomik durumu için hayati öneme sahip. Yatırımcıların Suriye pazarına yönlendirilmesi, hem bölgedeki ticari akışı artıracak hem de istihdam alanlarında yeni fırsatlar yaratacak. İki ülkenin iş dünyası liderleriyle yapılan görüşmeler, önemli ve uzun vadeli ticaret anlaşmalarının kapısını aralayabilir.
Böylece, Suriye'nin uzun süredir muhtaç olduğu uluslararası destek ile Azerbaycan’ın iş gücü ve yatırım olanakları, birbirine entegre bir yapıda yeniden şekillenebilir. Şara'nın Azerbaycan ziyareti, birkaç saatlik bir buluşma olmanın ötesine geçerek, hem stratejik bir iş birliğinin temelini atmakta hem de bölgedeki yeni ittifakların sinyallerini vermekte. Gelişmeleri ilgiyle takip eden gözlemciler, bu tür diplomatik ziyaretlerin artarak devam etmesini bekliyorlar.
Sonuç olarak, Suriye lideri Şara’nın Azerbaycan ziyareti, coğrafi olarak iki ülkenin sınırlarının ötesine geçerek, bölgesel politikalara ve güç dengesine olan etkileriyle de dikkat çekmektedir. İki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesi, uluslararası düzeyde yeni müttefikler kazandırabilirken, aynı zamanda istikrarsızlık risklerini de azaltabilir. Bölgede yeni bir dönemin kapılarını aralayan bu ziyaret, Suriye’nin dış politikası açısından ne kadar önemli bir aşama olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.