Medya dünyası, cesur kalemi ve eleştirileriyle tanınan gazeteci Nihat Genç’in vefatıyla sarsıldı. 1956 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Nihat Genç, köşe yazarı, yazar ve televizyon kişiliği olarak Türk medyasında önemli bir yer edinmişti. Kalemiyle pek çok tartışmaya yol açan, aynı zamanda geniş bir okuyucu kitlesi tarafından da oldukça sevilen Genç’in kaybı, Türkiye’nin dört bir yanındaki medya mensupları ve okurları tarafından derin bir üzüntüyle karşılandı.
Nihat Genç, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi mezunu olarak kariyerine gazetecilikle başladı. Pek çok gazete ve dergide köşe yazıları kaleme alarak medya hayatına yön veren Genç, yazılarında dikkat çekici bir üslup ve özgünlük sergiledi. Özellikle Türkiye’nin sosyal, siyasi ve kültürel meselelerine dair yaptığı eleştirilerle bilinen gazeteci, adeta bir toplum mühendisi gibi düşünceleriyle okurlarını etkiledi.
Nihat Genç, kaleme aldığı kitaplarla da dikkat çekti. Roman ve deneme türündeki eserleri, kendine has üslubu ile birçok okuyucuya ulaştı. Bu eserlerdeki ana tema çoğu zaman toplumsal adaletsizlikler ve bireyin varoluşsal sorgulamalarıydı. Okurlarını düşündüren, sorgulayan ve harekete geçiren bir üslubu vardı. Dolayısıyla, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir düşünür olarak da değerlendiriliyordu.
Nihat Genç’in ölümü, medya dünyasında yalnızca bir gazetecinin kaybı değil, aynı zamanda bir düşünce dünyasının sarsılması anlamına geliyor. Genç, yalnızca yazdıkları ile değil, aynı zamanda Türk siyasi tarihine dair yorumları ve değerlendirmeleriyle de dikkatleri üzerine çekmişti. Eleştirel bakış açısı ile birçok olaya ışık tutmuş, genç gazetecilerin de idolü olmuştur.
Onun, medya etiği, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konularında ortaya koyduğu duruş, birçok gazeteci için bir örnek teşkil etmiştir. Nihat Genç, yazılarındaki cesaretle sadece meslektaşlarına değil, geniş bir kitleye ilham vermiştir. Özellikle genç gazetecilere sık sık aklımızda tutmamız gereken bir şey olduğunu hatırlatırdı: ‘Gerçekleri yazmaktan korkmayın.’ Bu motto, birçok gazetecinin öne çıkan bir kuralı haline gelmiştir.
Onun kaybı, yalnızca okuyucuları ve hayranları tarafından değil, aynı zamanda birçok meslektaşı ve yoldaşı tarafından da büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor. Sosyal medyada birçok ünlü isim, Nihat Genç’in hayatı boyunca verdiği mücadeleleri ve kendine özgü bakış açısını takdir ederken, aynı zamanda onu kaybetmenin üzüntüsünü yaşadı. Özellikle genç gazetecilerin onun yazılarından ve hayat felsefesinden alacağı çok şey vardı. Nihat Genç, yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda bir düşünce lideriydi.
Nihat Genç’in vefatı, medyanın sadece haber yapma değil, aynı zamanda kamuoyunu yönlendirme ve tartışmaları başlatma misyonunu da yeniden hatırlatıyor. Onun kalemi, genç nesillere ilham vermeye devam edecek ve onun hatırası, özgür medya için mücadele eden herkesin yüreğinde yaşayacaktır. Bugün, Nihat Genç’in anısını yaşatmak ve onun bırakmış olduğu mirası korumak, herkes için görev olmalıdır. Genç, çok değerli bir kalem ve ses olarak her zaman anılacak; onun etkisi, kaleminin gücüyle devam edecektir.