Yüksekova'da yaşanan trajik bir olay, hem toplumda derin bir üzüntü yaratmış hem de ciddi bir tartışma başlatmıştır. 10 yaşındaki Eslem'in bir sokak köpeği tarafından saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmesi, halkın tepkisini topladı. Olayın ardından Yüksekova Belediye Başkanı'nın konuyla ilgili sorumluluğu sorgulandı ve İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma izni verildi. Bu durum, hem yerel yönetimlerin hayvanları kontrol altına alma sorumluluğunu hem de toplumsal güvenliği yeniden gündeme taşıdı.
Eslem’in yaşadığı köpek saldırısı, 2023 yılının Ekim ayında Yüksekova'nın Kırıkdağ Mahallesi’nde meydana geldi. Küçük kız, arkadaşlarıyla birlikte oyun oynarken aniden bir sokak köpeğinin saldırısına uğradı. Saldırının ardından ağır yaralanan Eslem, hastaneye kaldırıldı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata tutunamadı. Bu trajik olay, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve birçok kullanıcı, belediyenin sokak köpekleriyle ilgili yeterli önlemleri almadığına dikkat çekti. Hayvanların kontrol altına alınmaması, insanların başına gelen bu tür olaylarla sonuçlanabiliyor.
Halk, sosyal medyada başta Yüksekova Belediyesi olmak üzere, yerel yönetimlerin sorumluluğunu sorguladı. “Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için ne tür önlemler alınıyor?” sorusu gündeme geldi. Birçok kişi, belediyenin sokak hayvanları konusunda yeterli tedbirleri almamış olduğunu iddia ederken, bazı hayvansever gruplar ise sokak köpeklerinin toplanıp barınaklara yerleştirilmesi gerektiğini savundu. Ancak bu konu, toplumda iki farklı görüşün ortaya çıkmasına sebep oldu.
Olayın yaşanmasının ardından, İçişleri Bakanlığı devreye girdi ve Yüksekova Belediye Başkanı için soruşturma izni verdi. Soruşturmanın amacı, Belediye Başkanı’nın sorumluluğu ve olayın meydana gelmesinde ne kadar etkili olduğunun araştırılmasıdır. Yerel halk, özellikle bu tür olayların önüne geçilmesi noktasında alınan tedbirlerin artırılması ve şeffaflığın sağlanması gerektiğini dile getiriyor. Yapılan açıklamalarda, belediyenin sokak hayvanlarıyla ilgili daha etkin bir politika geliştirmesi ve halkın bu konuda bilgilendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Ayrıca, Yüksekova Belediyesi, olayın ardından bir açıklama yaparak, hayvanların kontrol altına alınması için yeni projelerin üzerinde çalışıldığını duyurdu. Ancak bu açıklamaların ne kadar gerçekçi olduğu, halk arasında şüpheyle karşılandı. Eslem’in ölümü, yerel yönetimlerin sorumluluklarını sorgulatırken, aynı zamanda hayvan hakları ile insan hakları arasındaki dengeyi yeniden düşünme gerekliliğini de gözler önüne serdi.
Yüksekova’da yaşanan bu olay, sadece bir çocuğun hayatını kaybetmesine yol açmakla kalmayıp, toplumda derin yaralar açtı. Hayvanlarla insanlar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi gerektiği bu trajik olayla bir kez daha anlaşılmış oldu. Gelecek dönemde, hem yerel yönetimlerin hem de sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki çalışmalarını daha dikkatli bir şekilde yürütmeleri bekleniyor. Eslem'in ölümü, insanların güvenliğini sağlamak için gerekli adımların atılması gerektiğini gösteriyor.
Uzmanlar, sokak hayvanları politikaları ile ilgili daha kapsamlı araştırmalar yapılması ve sürekli bir izleme mekanizmasının oluşturulması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına, bütün paydaşların bir araya gelerek birlikte hareket etmesi büyük önem taşıyor. Yüksekova'da yaşanan bu acı olay, sadece o bölgeye değil, tüm ülkeye ders niteliğinde bir durum olduğunun altını çizmektedir.
Sonuç olarak, Yüksekova’da yaşanan köpek saldırısı sonucunda hayatını kaybeden Eslem, bir aile için geri dönüşü olmayacak bir kayıp, ancak bu olayın toplumda yarattığı etki, yerel yönetimlerin ve sivil toplumun sorumluluklarını yeniden gözden geçirmesine sebep olmalıdır. Hayvanlar ve insanların bir arada yaşadığı bir dünya için atılması gereken adımlar ve alınması gereken önlemler, bu tür acı olayların yaşanmaması adına elzemdir.