Son dönemde artan jeopolitik gerginliklerle birlikte, bölgedeki askeri stratejiler yeniden masaya yatırılıyor. Bir yandan Rusya'nın Suriye'deki etkisi, diğer yandan ABD'nin politikaları ile Türkiye'nin müdahaleleri arasında süregeldiği gözlemlenen krizler, yeni hamlelerin zeminini oluşturuyor. Kapsamlı analizleriyle tanınan İsrail basını, Türkiye'nin Suriye topraklarında toplamda üç askeri üs kurma planını gündeme getirdi. Bu iddia, hem bölgesel güç dengeleri hem de Türkiye'nin dış politikası açısından büyük bir önem taşıyor.
İsrail'in önde gelen medya kuruluşlarından birinin müsteşarları, Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığını artırma niyetini açıkladı. Habere göre Türkiye'nin bu hamlesi, özellikle PKK/PYD unsurlarına yönelik bir yanıt niteliği taşıyor. Türkiye, Kuzey Suriye'deki bu gruplara karşı sürekli olarak askeri operasyonlar düzenlemekte ve ulusal güvenliğini sağlamaya çalışmaktadır. İsrail'in bu iddiası, sadece askeri bir strateji değil, aynı zamanda Türkiye'nin Suriye'deki etkisini arttırma çabası olarak da yorumlanmakta.
Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığı, 2016 yılından beri Cerablus harekatıyla başlamış ve devamında Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatları ile genişlemiştir. Bu hamleler, Türkiye’nin güney sınırında bir terör koridoru yaratılmasının önüne geçme amacını taşımaktadır. Türkiye, bu stratejisini pekiştirmek için şimdi de yeni askeri üsler kurmayı hedefliyor. Planlanan üslerin detayları henüz netleşmemiş olsa da, bu adımın, Suriye'nin kuzeyinde Türk askeri varlığını daha da güçlendireceği açık. Ayrıca yeni üslerin kurulması, Türkiye'nin bölgedeki diğer aktörlerle ilişkilerini de etkileyecek boyutta. Bu noktada, özellikle Rusya ve İran ile olan ilişkilerin nasıl şekilleneceği gündeme geliyor.
Geçmişte Suriye'nin kuzeyinde Türk askeri varlığının arttırılması, farklı ülkelerde farklı tepkilere neden olmuştu. Örneğin, ABD’nin desteğiyle PKK/PYD'nin Suriye'deki faaliyetleri sürdürdüğü biliniyor. Bu durum, Türkiye’nin ulusal güvenlik stratejileri doğrultusunda tehdit algılarını tetiklemekte. Türkiye’nin Suriye'de kurmayı hedeflediği muhtemel üslere, özellikle de bu gruplara karşı bir savunma hattı olarak bakması bekleniyor. Bunun yanı sıra Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde çeşitli yerleşim yerlerinde sivil yapıların inşasına da öncülük ediyor. Bu da, Türkiye'nin bölgedeki etkisini artırma ve Türkiye-Suriye ilişkilerini güçlendirme amacını taşımaktadır.
Türkiye'nin Suriye'de yeni askeri üsler kurma adımının bölgedeki dengeyi ne yönde etkileyeceği merak konusu. Özellikle İsrail’in bu konudaki çekinceleri, ülke içinde tartışılmaya devam ediyor. Her ne kadar Türkiye'nin Suriye'deki varlığını artırması bazı ülkeler tarafından hoş karşılanmasa da, bölgedeki diğer güçler açısından da bir denge unsuru oluşturabilir. İran ve Rusya'nın nasıl bir tepki vereceği ise büyük bir soru işareti. Bu iki ülke, Suriye'de önemli askeri ve siyasi varlık göstermekte. Dolayısıyla Türkiye'nin olası askeri üsleri, bu aktörler arasındaki dengeleri de etkileyecektir.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Türkiye’nin Suriye'deki askeri üs kurma planı zorlu bir süreç olarak değerlendiriliyor. Türkiye, hem ulusal güvenliğini sağlamak hem de Suriye'deki siyasi gidişatı etkilemek için yeni askeri hamleler yapmak zorunda kalabilir. Her ne kadar bu iddia, henüz resmi bir açıklama ile doğrulanmamış olsa da, hem ülke içinde hem uluslararası alanda geniş yankılar uyandıracağı aşikar.
Sonuç olarak, Türkiye'nin Suriye'de kuracağı belirtilen askeri üsler, bölgesel güvenlik stratejileri üzerinde önemli bir etki yaratacak gibi görünüyor. Yeni üslerin planlanması, Türkiye'nin dış politikasındaki yönelimi ve askeri mevcudiyetinin artırılması açısından önemli bir kırılma noktası olabilir. Tüm bu gelişmelerin izlenmesi ve Türkiye'nin atacağı adımların, ilerleyen günlerde uluslararası arenada daha fazla tartışılacağı kesin.