Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920’de açıldığından bu yana Türkiye’nin siyasi ve sosyal hayatında önemli bir rol oynamaktadır. 105 yıllık geçmişiyle TBMM, sadece bir yasama organı olmanın ötesinde, Türk milletinin iradesini temsil eden, demokrasi ve bağımsızlığın simgesi haline gelmiştir. Bu özel gün, geçmişte verilen mücadelelerin ve kazanılan zaferlerin hatırlanmasına vesile olmakta; aynı zamanda geleceğe dair umutları yeşertmektedir.
TBMM, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Anadolu’nun her köşesinden gelen milletvekillerinin bir araya gelmesiyle oluşturulmuştur. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte TBMM, sadece yasalar çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda milletin egemenliğini temsil eden bir kurum olarak yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atmıştır. Açıldığı günden bu yana birçok zorlukla karşılaşmış bu zorlukların üstesinden gelerek, ülkenin siyasi geleceğini şekillendirmiştir.
Meclis, demokratik bir devlet yapısının en temel unsurlarından biri olarak, yasaları belirleme, bütçeyi denetleme ve hükümeti kontrol etme gibi önemli işlevleri yerine getirmektedir. TBMM aynı zamanda, halkın sesini duyuran, onların taleplerini dinleyen bir platform olma görevini üstlenmiştir. Bu bağlamda, TBMM’nin 105. yaşı, sadece bir kuruluş yıldönümü değil, aynı zamanda demokrasiye olan inancın ve halk iradesinin güçlendirilmesi açısından anlam taşımaktadır.
TBMM’nin geçmişte yaşadığı önemli dönüm noktaları arasında 1960 ve 1980 yıllarında yaşanan askeri darbeler, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimleri krizleri ve 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi bulunmaktadır. Bu olaylar, Türk demokrasisinin ne denli dinamik olduğunu ve halkın iradesinin her zaman galip geldiğini göstermektedir. TBMM’nin bir diğer önemli özelliklerinden biri de siyasi partilerin ve farklı görüşlerin bir arada bulunabilmesidir. Bu durum, demokratik katılımın ve oldukça zengin bir siyasi kültürün oluşmasına katkıda bulunmaktadır.
Türkiye’nin geleceği açısından TBMM’nin rolü bir kez daha yeniden değerlendirilmektedir. Özellikle gençler, kadınlar ve farklı sosyal grupların temsil edilmesi konusunda daha fazla katılım sağlanması gerektiği ifade edilmektedir. TBMM’nin 105. yılında, bu katılımcılığı artırmak için yeni adımlar atılması, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını daha da güçlendirmek için mühim bir gerekliliktir.
Sonuç olarak, 105 yıllık bir geleneği arkasında bırakan TBMM, Türkiye’nin siyasi tarihinin en önemli yapı taşlarından biri olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, değişen dünya koşulları ve belirsizlikler karşısında, TBMM’nin önünde büyük bir sorumluluk bulunmaktadır. Gelecek nesillere daha demokratik bir Türkiye bırakmak adına gerekli reformların ve adımların atılması, TBMM’nin üzerine düşen en önemli görevdir.
Bu özel günde TBMM'ye duyulan güvenin tazelendiği, halkın iradesinin bir kez daha önemsendiği ve ülkenin geleceği için umutların yeşerdiği bir dönemin kapılarını aralamış olduk. 105 yılı geride bırakan TBMM, milletin emaneti olarak, demokrasi, adalet ve eşitlik uğruna mücadele etmeye devam edecektir.