Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Rusya'nın 9 Mayıs'ta gerçekleştirilecek Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere yola çıktı. Bu ziyaret, uluslararası arenada major bir güç olan iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesi açısından büyük önem taşıyor. Özellikle son dönemde ABD’nin baskıcı politikaları ve Batı ile ilişkilerin gerilmesi, Pekin ve Moskova arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan bir zemin oluşturdu. Ayrıca, bu ziyareti tartışılır hale getiren pek çok farklı etken var.
Çin ve Rusya arasındaki ilişkiler, Soğuk Savaş dönemine kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Bu tarih, zaman zaman çatışmalarla, zaman zaman da işbirlikleriyle şekillendi. 21. yüzyılda ise iki ülke, özellikle ekonomik ve askeri alanlarda daha fazla yakınlaşma belirtileri gösterdi. 2021'de iki ülke, yeni bir ticaret anlaşması imzaladı ve enerji alanında iş birliğini artırdı. Şi’nin Rusya ziyareti, bu tarihi bağı daha da pekiştirme niyetinde olduğu anlamına geliyor.
Rusya'nın Zafer Günü, 1945 yılında Nazi Almanyası'na karşı kazanılan zaferi anmak için her yıl düzenlenmektedir. Bu ulusal gün, Rus halkı için büyük bir onur kaynağıdır ve askeri geçit törenleri, hava gösterileri ile kutlanır. Şi Jinping'in bu özel günde bulunması, Çin’in Rusya ile olan stratejik ilişkilerinin ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor. Rusya, Çin için bir enerji tedarikçisi ve stratejik bir müttefik olarak ön plana çıkarken, Çin de Rusya'nın Asya-Pasifik bölgesinde daha etkili olmasına yardımcı oluyor.
Bu ziyareti, uluslararası ilişkilerde yaşanan gelişmeler açısından değerlendirmek de oldukça önemlidir. Son yıllarda Batı ile ilişkilere dair yaşanan gerginlikler sonucunda, Çin ve Rusya’nın birbirine daha fazla yaklaşması dikkat çekiyor. Özellikle ABD’nin Asya-Pasifik bölgesindeki askeri varlığını artırması ve NATO’nun Doğu Avrupa’daki genişlemesi, bu iki gücün iş birliği yapma isteğini kuvvetlendiriyor. Ayrıca, enerji pazarında yaşanan dalgalanmalar ve arz güvenliği konuları, birlikte hareket etme gereksinimini arttıran faktörler arasında.
Xi Jinping ve Vladimir Putin’in karşılıklı ziyaretleri, "yakın dostluk" vurgusu yaparken, aynı zamanda iki ülke arasındaki ticaret ve ekonomik iş birliğini de güçlendirme hedefini taşıyor. Özellikle son zamanlarda Rusya'nın enerji politikaları ve Çin'in bu alandaki talepleri, iki ülkenin iş birliğini daha da derinleştiriyor. Xi'nin ziyareti sırasında iki lider arasında imzalanacak olan iş birliği anlaşmalarının, iki ülkenin ekonomik ortaklığının yeni bir boyut kazanmasını sağlaması bekleniyor.
Sonuç olarak, Çin Devlet Başkanı Şi’nin Rusya ziyareti, sadece bir kutlama etkinliğinden ibaret değil. Bu, uluslararası politikadaki güç dengeleri ve stratejik iş birliklerinin daha da pekişeceğinin bir habercisi olabilir. Xi’nin Moskova’daki Zafer Günü kutlamalarında yer alma kararı, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Şi’nin bu ziyareti, uluslararası medyada geniş yer bulması ve dünya gündeminde tartışmalara yol açması bekleniyor.