Bu yıl, Türk siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olan Alparslan Türkeş'in vefatının 28. yılı. Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurucusu ve Türk milliyetçiliğinin önde gelen isimlerinden biri olan Türkeş, pek çok kişi tarafından hala büyük bir sevgi ve saygıyla anılmaya devam ediyor. Vefat tarihi 4 Nisan 1997 olan Türkeş, Türkiye’de siyaseten gerçekleştirdiği etkileyici hamlelerle tanınırken, aynı zamanda çok sayıda insanın hayatında önemli bir etki bırakmıştır. Bu dönemde, Alparslan Türkeş’in hayatı, siyasi kariyeri ve ardında bıraktığı miras hakkında derinlemesine bir bakış açısı sunacağız.
1924 yılında Kıbrıs'ta doğan Alparslan Türkeş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında eğitim aldı. Gerek askeri, gerekse siyasi kariyeri boyunca birçok kritik görev üstlenmiş, Türkiye’nin geleceğinde belirleyici rol oynamıştır. 1944 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne katılarak askerlik hayatına adım atan Türkeş, özellikle 1966 yılında Adalet Partisi’nden milletvekili seçilerek siyasi arenaya girmiştir. Sonrasında 1969 yılında Milliyetçi Hareket Partisi’ni (MHP) kurarak, Türk milliyetçiliği ideolojisini siyaset sahnesinde etkin hale getirmiştir.
Türkeş, 1970’lerde Türkiye’nin siyasi yapısının bozulduğu dönemde MHP’yi bir çatı olarak görmekteydi. Ülkücülük hareketinin önderi olarak, genç kuşakları Türk milliyetçiliği etrafında toplamayı başarmıştır. 1980 askeri darbesinden sonra parti liderliğini bırakmak zorunda kalmış, ama sonrasında tekrar siyasi hayata dönerek, Türkiye’nin siyasetine yön vermeye devam etmiştir. Bu dönemde, Türkeş’in belirttiği hedefler ve politikalar, MHP’nin ülkedeki etkinliğini artırmış ve partinin oy oranını yükseltmiştir.
Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997 tarihinde Ankara'da hayata gözlerini yumdu. Ölümü, sevenleri ve taraftarları arasında büyük bir üzüntü yarattı. Vefatı sonrasında, Türkeş'in anısına düzenlenen etkinlikler, her yıl çeşitli şehirlerde gerçekleştirilmekte. Özellikle Ankara'daki Türkeş'in mezarı, her yıl birçok kişi tarafından ziyaret edilerek, onun hatırası yaşatılmaktadır. Mezarının bulunduğu yere yapılan ziyareti, Türk milliyetçilerinin kültürel anlamda önemli bir gelenek haline getirdiği hâlâ görülmektedir.
Türkeş’in ardında bıraktığı miras, sadece siyasi bir liderlik değil, aynı zamanda Türk milliyetçiliğinin ideolojik anlamda güçlenmesi olmuştur. Bugün bile, onun fikirleri ve düşünceleri, Türkiye'de birçok insan tarafından alkışlanmakta ve örnek alınmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bugün geldiği nokta, büyük ölçüde Alparslan Türkeş’in ilkeleri doğrultusunda şekillenmiştir. Onun gazete köşelerinde yazdığı yazılar, siyasi söylemleri ve ülkücü hareketindeki katkıları, Türk toplumunun tarihinde unutulmaz bir yer edinmiştir.
Sonuç olarak, Alparslan Türkeş’in vefatının 28. yılında, onun sadece siyasi kariyeri değil, aynı zamanda toplumsal alandaki etkisi de hatırlanmakta. Onun siyasi mirası, bugün bile Türk siyasetinde kendini göstermekte ve pek çok insan tarafından anılmaktadır. Anma etkinlikleri, politik duruşların ötesinde, bir değerler bütünü olarak değerlendirilmektedir. Alparslan Türkeş’i anarken, onun bıraktığı değerleri ile Türkiye’nin geleceğine ışık tutan bir yol haritası oluşturmanın önemini de vurgulamamız gerekiyor.