77 yaşında olan İsmail Yıldırım, Türkiye’nin köklü tarımsal ürünlerinden biri olan Taşköprü sarımsağıyla hem gençlere taş çıkartıyor hem de geçim kaynağını sağlıyor. Taşköprü, Kastamonu ilinin hatırı sayılır bir ilçesi olup, kendine has sarımsağı ile ünlüdür. 1930'lu yıllardan beri tarımsal üretimi yapılan bu özel sarımsak, bölgenin ekonomisine büyük katkı sağlarken, aynı zamanda Türkiye genelindeki sofraların vazgeçilmez aromalarından biri haline gelmiştir.
İsmail Yıldırım, Taşköprü sarımsağını üretmeye çocukluğundan beri devam ediyor. Aile geleneğini sürdürerek, her yıl bahar mevsimiyle birlikte tarlalarında sarımsak ekimini yapıyor. Genç yaşlarından beri bu işin içinde olan Yıldırım, yaşının ilerlemesine rağmen hala tarlada bulunan en çalışkan isimlerden biri olmayı başarıyor. Güneşin doğuşundan batışına kadar, ailesiyle birlikte sabahın erken saatlerinde tarlasına gidip çalışıyor. Yıldırım, gençlerin zorlu iş yaşamında kendine yer bulmakta zorlandığını düşünse de, “Emek olmadan yemek olmaz” diyerek, emek vermenin her zaman karşılığını bulacağını savunuyor.
Taşköprü sarımsağı, yerel çiftçiler tarafından büyük bir özenle yetiştiriliyor. Tohumlarının kalitesi, toprağın zenginliği ve iklim koşullarıyla birleşince ortaya çıkan bu sarımsak, hem sağlık açısından hem de lezzet bakımından ön plana çıkıyor. Yıldırım, sarımsak yetiştirme sürecinin inceliklerini gençlere aktarmakta da oldukça istekli. Genç çiftçilere, Taşköprü sarımsağının bakımında dikkat edilmesi gereken noktaları anlatıyor ve onları bu eşsiz ürünü yetiştirmeye teşvik ediyor.
Taşköprü sarımsağının sağlık açısından faydaları da oldukça dikkat çekicidir. İçeriğinde bulunan antioksidanlar ve çeşitli besin öğeleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiren sarımsak, aynı zamanda kalp sağlığını koruma konusunda da önemli bir rol oynar. Sıklıkla tüketilen bu sarımsak, kolesterol seviyesini dengelemesi ve kan basıncını düşürmesi ile bilinir. Birçok sağlık uzmanı, sarımsağın günlük beslenme planında yer almasını önermektedir. İsmail Yıldırım, “Sarımsağın faydalarını biliyorum ama önemli olan onu sevdiklerimize ulaştırmak” diyerek, ürünlerinin kalitesine olan güvenini dile getiriyor.
Ürettiği sarımsağı, yerel pazarlarda ve online platformlarda satışa sunan Yıldırım, büyük bir müşteri kitlesine ulaşmayı başardı. Ürünlerine olan talebin arttığını gören Yıldırım, “Her geçen gün daha fazla insana ulaşmak beni motive ediyor. Gençler ve kadınlar için emek vermenin ne kadar önemli olduğunu görmek beni mutlu ediyor” diyor. Yıldırım, genç çiftçilerin bu alandaki yeteneklerini keşfetmeleri için her zaman yanlarında olacağını ve onlara rehberlik edeceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, 77 yaşında olmak, İsmail Yıldırım için bir engel değil. Aksine, bu yaşın ona kazandırdığı deneyimle, genç nesillere ilham veriyor. Taşköprü sarımsağı ile geçimini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda damakları da şenlendiriyor. Yıldırım’ın hikayesi, zorlukların aşılmasında yaşın bir önemi olmadığını, azim ve irade ile her şeyin üstesinden gelinebileceğini gösteriyor. Tarımda sürdürülebilirlik, gençlerin bu alandaki yatırımları ve potansiyeli ile de destekleniyor. Taşköprü sarımsağı, sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda kültürel mirasımızın da bir parçası olarak öne çıkıyor.
Çiftçiliğin köklü bir meslek olduğu Türkiye’de, İsmail Yıldırım gibi örnekler, genç nesillere ilham vermekte ve onlara toprakla olan bağlarını güçlendirmekte yardımcı olmaktadır. Bu anlamda Taşköprü sarımsağı, sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda toplumsal bir bağın güçlenmesine vesile olmaktadır. İsmail Yıldırım’ın azmi, yaşına aldırmadan gençlerle olan etkileşimi, toplumda “yaşlılık” algısına yeni bir perspektif sunmaktadır.