Son dönemde göz muayeneleri, hem çocukların hem de yetişkinlerin sağlık takviminde önemli bir yer tutmaya başladı. Ancak, bu muayenelerin bazen beklenmedik sonucular doğurabileceği gerçeği, birçok aile için endişe verici bir durum. 7 yaşındaki bir çocuğun göz muayenesine gitmesinin ardından yaşanan ölüm haberi, bu konudaki kaygıları bir kez daha gündeme taşıdı. Çocuğun ailesi, yıllardır süregelen gözlük kullanma zorunluluğu ve muayene süreci sonrası yaşanan talihsiz olayı kamuoyuyla paylaşarak, diğer aileleri bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
7 yaşındaki Hasan, ebeveynlerinin gözlük kullanma zorunluluğu nedeniyle düzenli göz muayenelerine gitmekteydi. Ailesi, çocuklarının düzgün bir şekilde görebilmesi için gerekli ilerlemeleri sağlamak adına her yıl kontrol ettiriyordu. Ancak son muayenesinin ardından yaşananlar, ailenin hayatını altüst etti. Muayene öncesinde, Hasan’ın gözlerinde herhangi bir rahatsız edici belirti olmadığı, okulda da herhangi bir sorun yaşamadığı ifade edildi. Aile, Hasan’ın muayeneden sonra doktorun kendilerine ilettiği raporlara dikkatle yaklaştı; fakat beklenmedik bir şekilde çocuğun durumu kortekste ilerleyen kötüleşmelerle sonuçlandı. Bunun üzerine aile, Hasan’ın sağlığı için acil müdahalelere başvurmak zorunda kaldı. Çocuk, kısa bir süre içinde hastane süreçleriyle uğraşmaya başladı ancak tüm çabalara rağmen hayatını kaybetti.
Hasan’ın durumu ağırlaştıkça ailesi endişe içinde hastane randevularına gidip geldi. Öncelikle, bir uzmandan alınan göz muayenesi sonucu, çocuğun göz sağlığında önemli sorunlar olduğu ortaya çıktı. Ancak görülen tablolar, daha önceki muayenelerde tespit edilen bulgularla çelişiyordu. Aile, küçük çocuklarına ne olduğunu anlayamazken, hastane süreci de drumaya devam ediyordu. Hasan’ın gidişatı sağlık ekibinin dikkatini çekti, ancak uygulanan tedavi süreci istenilen sonucu vermedi. Son olarak yaşanan trajik olay, sadece Hasan'ın değil, ailesinin de hayatını değiştiren derin bir yaraya dönüşmüş oldu. Aile, bu olayın ardından yaşadıkları duygusal çöküntü ile başa çıkmaya çalışırken, ortamda düzenlediği basın toplantısı ile bu süreçte dikkat çekmek istediklerini duyurdular.
Sağlığa dair bu tür yaşanan sorunlar, aileler arasında sağlık hizmetlerine karşı güveni sarsabilir. Çocukların sağlık kontrollerinin yanı sıra, aileler de bu süreçte ne yapmaları gerektiğini bilmelidir. Her ailenin muayene işlemlerini gözden geçirip, çocukları için etkili bir sağlık izleme programı oluşturması gerektiği düşünülebilir. Herhangi bir belirti, gözlemlendikçe, ebeveynlerin dikkate alması gereken durumlar arasında olmalıdır.
Hasan’ın kaybı, birçok aile ve sağlık uzmanı için birer ders niteliği taşıyor. Göz muayenelerinin sadece görmeyi değil, genel sağlık durumunu etkileyebileceği ön plana çıkıyor. Aileler gerektiği kadar bilgi sahibi olmalı ve sorunlar karşısında her zaman bir uzmana danışmalılar. Unutulmamalıdır ki, her muayene sonucu hayat kurtarıcı ya da tehlikeli bir durumu işaret edebilir. Sağlık hizmetleri alanında, çocuk sağlığı ve güvenliği her zaman öncelikli olmalıdır.
Hasan ve onun gibi yaşanan başka trajik hikayelerin önüne geçmek, ancak bilinçlendirme ve eğitim faaliyetleri sayesinde mümkün olabilir. Bu durum, çocukların ve ebeveynlerin göz sağlığı konusunda daha duyarlı olmalarını sağlamak için bir çağrı niteliği taşıyor. Sağlık sektörüne düşen görev, ailelerin güven oluşumunu desteklemek ve toplumda bu konudaki farkındalığı artırmaktır. Unutulmaması gereken, her çocuğun sağlığının en önemli öncelik olduğudur ve bu süreçte yapılacak her adım, onların yaşamlarını koruma konusunda atılmış bir adım olacaktır.